Ofisimin olduğu binada bir pedagog merkezi bulunmakta. Az önce dış kapıya gidrn merdivenleri inerken, kucağında ortalama 1,5 yaşında, ağzında emzik olan bir oğlan çocuğunu kucağına almış bir kadın ile yanında o kadının annesi olduğunu duyduğum, elinde boş puseti tutan ve merdivenlerdrn çıkarmaya çabalayan bir anneanne gördüm. Kucağında çocuğu tutan anne adeta sinirliydi ve çocuğu zorla pusete oturtmaya çalışıyordu. Çocuk ısrarla pusete oturmayı istemiyor ve kısmi bağırıyordu. Anne çocuğu (abartısız bir söylemle) pusete doğru silkeleyip bir yandan da anneanneye söyleniyordu "al şunu anne!" diye. Çocuk itiraz edince bu defa anne çocuğa "Baran, oturmazsan anneanne seni nasıl çıkarsın, hı?! Otur şuraya." O ara anneanne benim dehşete düşmüş bakışlarımı gördü ve boş puseti merdivenlerdrn çıkarmaya koyuldu, bir yandan da kızına "ağlıyor işte" diyerek. Fakat anne anlayamadığım bir ısrarla "şurdan şuraya kadar ağlasa ne olur sanki" diye bu sefer de anneanneye çıkıştı.
Hayır yani, zaten pedagogtan çıkmış çocuk, o dakika kucağına alsan ne olur? Aynı şeyi, yani başından acilen savıverme isteğini kocanda görsen bozulmaz mısın? O zaman, dünyayı senden ibaret sanan çocuk ne yapsın? Onu kim anlasın?
Gaflet işte... Anne belli ki gaflet uykusunda. Hem de öyle ağır ki bu uyku, uykudan uyanmak için bir uzmanın yardımı gerekli. Mesela ona, çocuğa bu denli öfke duymanın aslında normal birşey olmadığını, onun altı üstü bir çocuk olduğunu tane tane anlatacak bir psikolog veya psikyatr gibi... Yani aslında bir sorun olduğunu onlar da tespit etmişler belli ki; fakat yanlış adres işte. Pedagog yerine psikolog olacaktı...
İnsanın kendini dışardan görmesi gerçekten zor iş. Kendim için de hep bunun için dua ediyorum, gaflete düşmekten korunmak, gözdeki perdeyi biraz olsun aralayabilmek için... Allah herkesi bu denli gafletten korusun. Amin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder