12 Ekim 2013 Cumartesi

Annenin Gardrobu

Malum, kurban bayramı tatiline girmiş bıulunmaktayız. Sizi bilmem, ama biz bu tatil bayramcıyız. Eşim ve ben, anne-babaların her ikisinin de Ankara'da olmasını fırsat bilip toplu bir ziyaretle bir taşla iki kuş vurma niyetindeyiz. Nitekim dün sabah bu niyetlerle sabahın 6:30'unda kalkmış ve fakat ancak 11:00'de tekeri döndürmüş idik. Nasıl mı geçti zaman? Her zamanki gibi şıp diye :) 

Neler mi yaptık, konusu ancak "annenin sabah maratonu" isimli oldukça uzun bir yazı ve hatta bir yazı dizisinin konusu olabileceğinden, burada hiç bahsetmeyeceğim. Sadece, annenin umutsuzca kendine valiz hazırlama çabası ve bu vesileyle yüzleştiği gardrobuna değineceğim.

Evet, dün sabah bir kez daha gördüm ki, doğru düzgün hiçbir şeyim yok. Onca kıyafetin arasında beni rahat ettirecek, tak çık giyilmeye müsait ve birbiri ile ahenk içinde dans edecek parçalar yok. Parçaların her biri, kendi içinde bir cumhuriyet. Evet, çoğu güzeller ama yalnızlar ne fayda. Dolapta, haremde sırasını bekleyen cariyeler gibi, hüzünlü bir bekleyiş içindeler. Ah bir keşfedilseler... (Hepimiz Muhteşem Yüzyıl mağdurlarıyız; bellek dediğin hemen temizlenmiyor ki :)) Baksan, " o kadar eşya içerisinde giyecek birşey bulamadın mı", diye ahkam kesilesi bir durum. Fakat göründüğü gibi değil işte hiçbirşey. Bir defa benim kıyafet sorunsalımın geçerli sebepleri var. Şöyle ki;

1. Önceden (acaba hangi haleti ruhiyeyle) satın aldığım birçok kıyafeti artık beğenmiyorum. Daha doğrusu kendime uygun bulmuyorum. (Eh haliyle, 20'li yaşlarda giydikleri ile 30'lu yaşlarda giydikleri fark ediyor insanın). Bu bağlamda, gardrobumdaki birçok parçanın artık son kullanma tarihi geçmiş durumda; çöp...

2. Dolaptaki parçalar birbirini tamamlamıyor. Atıyorum, o 6 ay önce aldığım nar çiçeği muhteşem şifon gömleğimin altına, üstüne giyecek şey bulamıyorum. Gençliğini kapalı kapılar ardında çürütüyor zavallı gömleğim. Ayrıca olmazsa olmaz "basic" tamamlayıcılar da eksik bende. Dolayısıyla bir türlü kombinlenememe durumu hakim... 

2. Hayatım değişti. Ben de değiştim. Artık bebekli ve 5 dakikanın dahi kıymetli olduğu bir hayatım var. Daha rahat ama şık kıyafetlere ihtiyaç duyuyorum. Misal, dolabımdaki birçok ayakkabı topukludur. Çünkü b.ö (bebekten önceki) hayatımda, düz taban giymek, düz taban olmak gibi bir algıya sahipti bende. Spor ayakkabının bile topuklusunu arardım. Şimdi ise, tam tersi bir algıya sahibim. Hatta öyle ki, topuğu birçok yerde çok fuzulü ve çirkin buluyorum. (B.s hayatıma uyum sağlamanın bir tık ötesine de geçmiş olabilirim ;)) Uzun lafın kısası, artık beni aynanın karşısında saatlerce oyalayacak, kafamda soru işareti bırakacak cinsten "riskli" kıyafetler yerine, güzelliğinden ve şıklığından emin olduğum, rahat ve daha uyumlu mizaçlı kıyafetleri tercih ediyorum. 

Yeni stilimde bunlar da in ve out'larım:

Şıklık in, şatafat out; rahatlık in, salaşlık out; çekicilik in, gösteriş out; bakımlı olmak in, makyajlı olmak out; sade dolap in; kalabalık dolap out.

Şimdi gelelim bu yeni "anne stilinin" basic gereksinimleri, olmazsa olmazlarına...

1. Lacivert skinny veya streç jean 
2. Açık mavi, belki taşlanmış, yine dar paça, sigara model jean
3. Trençkot (tercihen krem rengi)
4. 2 adet spor ayakkabısı
5. Düz taban veya hafif topuklu mevsimlik bir ayakkabı
6. Siyah bir ceket (tercihen penye kumaştan da olabilir)
7. Beyaz body ve t-shirler
8. Şifon renkli gömlekler
9. Siyah ve alternatif olarak gri tayt
10. Siyah bir elbise
11. Siyah hafif topuklu bir çizme

Yukarıda saydığım olmazsa olmazlar, elbetteki etek, elbise, hırka çeşitleriyle renklenip çiçeklenecektir. Ancak fazla abartmamalı ve sade dolap mottomuzu unutmamalı. 

Zira yaşayış olarak fazladan tüketimin her türlüsünden kaçınmaya çalışırım. Ancak türlü yerlere girip çıkarken lazım olan eşyayı, sonra sıkıntıya düşmemek adına, edinmek de gerekir. O yüzden dolabımı komple elden geçirip uzun bir süre rahat etmek istiyorum. Ben bu yazıyı yazarken, kendime bir alışveriş listesi de yapmış oldum. Şimdi, bilinçli bir tüketici olarak gidip gereğini yapacağım ;)






2 yorum:

  1. Oyacim bir de hamilelere yol göstersen, mübarek gün sevaba gideceksin:) Burcu Özçelik Gurol

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burcu canım, öncelikle bilmiyordum, tebrik ederim. Allah tamamına erdirsin; ne derler "bi avazda inşallah" :) Soruna başka bir yazı ile cevap vereceğim cicim. Çok selamlar...

      Sil