25 Ekim 2013 Cuma

Bir Murat Menteş Silsilesi


Düblörün Dilemması'ndan sonra, bu defa Ruhi Mücerret'e sardırdım. Komik, absürd ve zekice kurgulanmış (3'ü bir arada) bir eser okumayalı uzun bir zaman olmalı ki, bünye üst üste fondip yapmakta. Tabii haftalık Penguen'leri saymıyorum, çünkü elbette ki aynı şey değiller. Şu bir gerçek ki, bu dünyanın orjinallere ihtiyacı var. Ferah bir soluk, yeni bir mevsim gibi oluyorlar şu hep bir ağız söylemin içinde. Kitap, söylediğim gibi yaz mevsiminde soğuk limonlu bir soda... (şu aromalı olanlardan değil, bizzat içine limon atılmışlardan) Karakter isimleri de hayli ilginç. Ruhi Mücerret, Avni Vav, Masum Cici, Nazlı Hilal gibi... Diğer kitapta olduğu gibi, bunda da yer yer serpiştirilmiş felsefik söylemler var. Yani çok sevilen bir betimlemeyle: güldürürken düşündüren bir kitap ;)

Özellikle aşağıdaki cennet ve cehennem tasviri de beni hayli etkileyip güzel güzel düşündürdü:


"Velhasıl dünyada bir cennet inşa edersen, ölümle cennete yatay geçiş yaparsın. Asıl hayat cennettedir. Demek ki dünyada mümkün olduğunca yaşatmaya bakmak gerek. Fidan dik, kuş besle, evlat büyüt, umut ve sevinç aşıla... İnsanlar senin yanındayken kendilerini cenneteki gibi kınanmayan, yadırganmayan, dışlanmayan aksine ödüllendirilen, yüceltilen, hoşnut edilen, ikramda bulunulan konumunda, özgür hisserderlerse sen, bulunduğun yeri cennete benzetmişsin demektir. Cennetin inşaatında bir mühendis, mimar, usta, kalfa ya da işçi olarak çalışıyorsun demektir. Yok eğer öldürürsen, yaşatmazsan, beslemezsen, yaşama azmi aşılamazsan; insanlar senin yanında kendilerini cehennemin dumanında boğulur gibi sıkıntılı, üzgün, baskılanmış, boyunduruk altında, kısıtlanmış, suçlu, mahcup, rahatsız, cezalandırılmış, mahrum... hissederlerse, sen cehennem kurmuşsun demektir. Zebanileşmişsin. Burada kendi ellerinle bina ettiğin cehennemden, öldüğün anda yatay geçişle ahret cehennemini boylarsın."

Düşüncenin güzelliğine bakın... Pırıl pırıl bir zihin ve kalbin karışımından çıkmış olmalı bu kelamlar... 

Evet, böyle takılıyorum işte ben bu günlerde... İngilizce kitap hedeflerim biraz daha bekleye dursun, ben ana dilin ev baklavası tadında oldukça mesudum. Bu kapağı bile eğleneli olan kitabı ise, benim gibi bir ruh hali içinde olanlara şiddetle tavsiye ederim.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder